[ google-site-verification: google096b424537a64561.html googlecb521646d1f4a805.html] google-site-verification: google096b424537a64561.html
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pkemal?ref=tn_tnmn
Kemalettin Şanlı / GEZİ YORUM > Backpacking > Tours Biking > Trekking                                                                                                             Backpacking - Trekking - Tours Biking       
BİSİKLET TURLARIM

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028

Bisikletle Burhaniye-Burdur Bisiklet Turu (Salda Gölü/1.185 km)

BURHANİYE-BURDUR BİSİKLET TURU
Burhaniye-Salda Gölü/1.185 km

Burhaniye-İvrindi
07 Ekim,2020

Yeşilköy Göleti

Burhaniye'den dört kişi toplanarak yola çıktık. Kadromuz uzun turlar için yeterli tecrübeye sahip değil. Ana yolları mümkün olduğunca kullanmayacağız, hedef noktamız Hatay... Oraya birlikte varmak hiçbirimizin düşüncesinde pek mümkün görünmüyor. Ekibimizin uzun yol yeteneği tüm fertleriyle buna asla yeterli değil. Bu ortak görüş ve sebeple baştan sözlü bir anlaşma yaptık. Buna göre nereye kadar gidebilirsek, turumuz orada bitecek ve bir başka zamanda aynı noktadan başlayarak devam edeceğiz. Aramızda uzun tur kabiliyeti yeterli olmayan kişileri mazur görmek adına, isteyenin yorulduğu veya başka türlü mazereti olduğunda geri dönebileceği konusunda da söz birliğimiz var.

İlk durağımız Havran'da hafif bir geç kahvaltı ediyoruz. Yerli bir ailenin yan masadan gönderdiği kendi ev yapımı ikramları ile soframız daha da şenleniyor. Höşmerim tatlısının üzerine bu ikramlarla gelen koca tabaktaki balı da dökerek yakıt depoluyoruz. Çaylar içiliyor. Yine ilçenin bir yerinde yerel tadlardan çifte kavrulmuş Havran Leblebisi satın alıp yola çıkıyoruz.

Sonraki durağımız Havran Barajı...
Buranın yapımında yaşanan hazin bir olay var.
Bahsetmeden geçmek olmaz.
Baraj suları altında kalan belki yüzlerce yıllık yarasa mağarasındaki koloni için muadil bir mağara yapılmış. Ancak yarasalar buraya göç etmek yerine bölgelerini terk etmişler. Yerli halkla birlikte çevreci sivil toplum kuruluşlarının pretostalarını karalamak adına, devlet yanlısı medyanın yaptığı haberlere rağmen gerçekler saklanamamış. Bizler de bu olayın doğruluğunu tesbit etmek için bölgeye gelmeyi ve hatta bütün saf niyetlerimizle belki yapay mağarada yaşayan bir grup yarasa topluluğu kaldıysa burada kamp yaparak onların mağaradan çıkışlarını seyretmeyi planlamıştık. Tabi ki bölgeye vardığımızda edindiğimiz izlenim bize yarasaları izleyemeyeceğimiz gerçeğini gösterdi.

Biraz resim çektik. Sonra oldukça kıraç ve tozun toprağın içinden devam ederek anayola çıktık. Buradaki mecburi yolculuğumuz uzun rampalarla İvrindi'ye kadar sürdü. 

İlçe merkezine varmadan önce Yeşilköy yolunun hemen başında yerli üretim zerzevat satıcısı Cemile Hanım ve Mesut Bey ile tanıştık. Bizlere kavun keserek ikramda bulundular. Daha sonra biraz ilerideki bir mandıradan alışveriş yaptık. Burada da yol kenarında satmak üzere toprak fırında ekmek pişiren kadınlarla tanıştık. Ne iyi ki, ülkemizde yaşayan böylesine güzel insanlar henüz tükenmiş değil. Temiz yüzlü köy kadını sofrabezinin arasından çıkardığı sıcacık ve kocaman bir somun ekmeğini ikram ediyor.
Bu insanca tavır, büyük şehirde didişerek yaşayanlar için ne kadar değerli bir şey değil mi?
Neredeyse çocukluk yıllarımızda bıraktığımız kaybolan o güzel değerleri hasretle anarak duygulanıyoruz...
Bulutlar kararmış; yağmur boşalacak gibi... Acele ile tekrar zerzavat tezgahına geri döndük. Cemile Hanım üç kuruş paramızın karşılığında "bunlar da benden olsun" diyerek bir sürü sebzeleri fazlasıyla yüklüyor her birimizin heybesine...
Taze köy yumurtasına kadar eksiksiz bir şekilde erzak düzüyoruz.
Mesut Bey gölün en güzel yerini tarif ediyor. Bunun üzerine kırk, elli metre kadar geriye ters yönde devam ederek bir patikaya giriyoruz. Bu yol bizi yine kırk, elli metre sonra gölün kıyısına indiriyor.
Göletin en yeşil alanında çam ağaçlarının içindeyiz. Manzarası yanında yerin korunaklılığı mükemmel. Bu gece fırtınalar kopup, gök boşalsa umrumuzda olmaz.

Günlük sürüş : 74 km

Konum : 39.622569, 27.462676/İvrindi,Yeşilköy Göleti


İvrindi
08 Ekim,2020

Sabah toplanıp Mesut Bey'in sergisine geldik. Hafif yağan yağmur hızlandı. Bugün bisiklete binilemeyecek kadar çok yağış bekliyoruz. İnternet üzerinden bulduğumuz bir apartla anlaşıp 1+1 daireye girdik.(180 TL/4Kişi)
Günümüz yağmurun fırsat verdiği ölçüde şehir içinde gezmekle geçti. Güzel bir mekanda pide yedik.Belediye binasının yakınındaki bir yerde çay içtik. Keyifli bir gündü...

Günlük sürüş : 12 km
Toplam sürüş : 86 km

Konum : 39.582049, 27.485377/Sevinç Apart
 

Şamlı,Ilıca
09 Ekim, 2020

Hava dünkü kadar olmasa da aralıklarla yağışlı.
Geçtiğimiz köylerde domates ve biber topladık. Biraz kavun yedik.
Hedefimiz Şamlı Göleti...

Peyami Bey'in çiftliğine kadar ıslanmadan geldik.
Kimdir bu arkadaş, anlatayım. Bir bulut geçişiyle üzerimize aniden boşalan yağmurdan kaçmak üzere yol kenarındaki samanlığa sığındık. Yolun diğer tarfındaki bir çiftlikten bizi gören bir aile içeri davet etti. Yağmurun geçmesiyle birlikte hemen yola devam etmeyi düşünüyorduk. Fakat ev sahibi adam havanın bir kaç saat daha yağmurlu olacağına bizi inandırınca kalmayı kabul ettik. 
İşte Peyami Bey ve eşi ile tanışmamızın hikayesi böyle.

Hanımın eli hızlı ve çok da cömert; anında çay yaptı, peynir reçel derken zengin bir sofra donattı. Bu arada çifliğin kapalı bölümünde
ki kuzuları ziyaret ettik. Yavrularını biberonla emzirdik. Dev gibi çoban köpekleriyle dost olduk. Burhaniyeden  tanıdığımız ortak dostlarımız çıktı. Keyifle geçen iki saat sonunda tekrar yola çıktık.

Ara yağışlar altında Ilıca'dayız. Şamlı Göleti'de kamp yapmayı göze alamıyoruz. Çünkü havada devam eden şiddetli yağış var. Bugünlük yine kapalın bir yerde, yani bir tesiste konaklamaya karar verip termal otele giriyoruz.
(İki kişilik odalarda kişi başı 50 TL)

Günlük sürüş:60km
Toplam sürüş:152 km

Konum : 39.876089, 27.771441/Ilıca Termal Otel  


Kocaçay Barajı,Manyas
10 Ekim,2020

Ilıcadan sonra Karacaisa ve Yarışalan'a geldik.Karacaisa rampaları yorucuydu. Buralarda odun kömürü yapan Mardinli gurbetçilerle karşılaştık. Pek de güvenli görünmeyen oldukça zor şartlarda çalışan bu sıcak kalpli insanlarla sohbet edip resimler çaktik.

Öğlen saatlerinde Karacaisa'da balıkçı Çakal ile buluştuk. Aracı ile gelerek bizi tepedeki köyden alıp baraj gölünün kıyısındaki kulübesine götürdü. Bisikletlerimizi köy girişinde bir aileye teslim ettik.

Çakal bizimle birlikte olmayan bir arkadaşımızın tanıdığıydı. Geçerken tesadüfen burada yaşadığını öğrenerek uğradık.Gerçek adının ne olduğunu hiç merak etmediğim bu ilginç adam ve karısı bizi iyi karşıladılar.Tekne ile batık köy üzerinde gezdik. Çayını içtik ve bir süre dinlenip ayrıldık. Bizim için bisiklet dışında farklı bir gündü...

Bisikletlerimizi uzun süre yükseklerde sürdük.Örenköy tepelerinden bakıldığında baraj manzarası harikaydı. Arasıra iniş çıkışlarla baraja geldik.Yasak tabelalarına aldırış etmeden girdiğimiz bent üzerindeki terk edilmiş bir işletmenin bahçesinde kamp yaptık. Güzel bir yermek ve ardından çay keyifi ile güzel bir gece geçirdik.  

Günlük Sürüş:25 km
Toplam:177km
Konum : 39.976572, 27.782968/Kocaçay Barajı


Çeltikçi Köyü,Kemalpaşa
11 Ekim,2020

Sabahın ilk saatlerinde yokuş aşağıya sürüp barajın altından Hacıosman, Değirmen Boğazı,Işıklar, Darıca köylerini geçip Manyas'a kadar geldik. Hava çok mükemmeldi. Pazar günü olduğu için pek fazla açık mekan yoktu.  Bir yer bulup yemek yedik. Mekan fena değildi. işletmeciliğini yapan kadını sevdik.
Bugünün tek ve en etkili rampası Muradiye köyü öncesindeki bir kaç kilometrelik yoldan ibaretti. Günün son saatlerinde Niyazi Arkaşımız daha önceden ayrılarak Mustafakemalpaşa'da kardeşinin evinde kalacak. Yarın şehir merkezindeki bir bisikletçide buluşup biraz bisikletlerimize bakım yapacağız. Sonra kendisinin bırakıp üç kişi ile yolumuza devam edeceğiz.
Geceyi çay kenarında temiz ve düzlük çimlerin üzerinde geçirdik. Ortam müsaitti, bu gece kamp ateşimiz yandı ve biralar içildi...

Günlük sürüş:58km
Toplam Sürüş: 235
Konum : 40.0725, 28.222758/ Çapraz Çayı,Çeltikçi Köyü


Suuçtu Şelalesi,Kemalpaşa
12 Ekim,2020

Güzel bir gecenin sabahında çiğ altında kalmış ıslak çadırlarımızda uyandık. Ardından çıkan güneş ve pırıl pırıl bir havada Mustafapaşa'ya geldik.
Niyazi Hocam ve kardeşi ile bisikletçide buluşup işlerimizi gördük. Sağ olsunlar bize çok misafirperver davranan bisiklet ve motorsiklet uzmanı Servet Bey ile oğlu Can'la vedalaşıp çarşıda yemeğe gittik. Burada da Niyazi Hocamın kardeşi Şükrü Bey cömertlik gösterdiler. Kahvelerimizi de içtikten sonra Suuçtu Şelalesi'ne yöneldik.

Yirmi kilometre sürüşle çoğu zaman sert rampalar çıkarak şelaleye yaklaştık. Sündük Köyü'nde yol kenarı satıcısı Cevat Bey'in evine çantalarımızın bir kısmını bırakıp rampalara sardık. Yarın aynı yolu kullanarak gelip çantalarımızı alacak ve burada kahvaltı yapacağız.
Son rampaları tırmanarak hava kararmadan hedefe vardık. Gişelerin kapanmasına çok az bir vakit vardı. Önce şelaleyi gezdik.Sonra kamp attık.
Rakımın yüksekliğine bağlı olarak çok soğuk bir gece geçirdik.

Günlük sürüş : 38 km
Toplam sürüş :273 km
Konum : 39.901474, 28.385664/Suuçtu Şelalesi, Mustafakemalpaşa,Bursa 



Dorak Köyü,Kemalpaşa
13 Ekim,2020

Şelale görülmeye değer.. Çıkış rampası her dönüşte düzlükleriyle dinlenme imkanı tanıyor...  Gurubumuza konfor sağlamak adına yanımda katlanır masa taşıyorum.Yükümüzün büyük kısmını boşalttığımız için kuş gibi hafifledik.

Bölgede özel şirketin sağladığı güvenlik ve temiz tuvaletleriyle tam puan verebileceğiniz bir piknik ve kamp alanı var. Bence bisiklet turcuları için çok güzel bir yer.
Havanın soğuk olması açık alanda uzun süreli takılmamıza engel olduğundan gece erkenden saatlerde çadırlarımıza çekilmiştik. Dolayısıyla sabah dinlenmiş durumda yine erken uyandık. Kısa zamanda toparlanmanın ardından hemen yola çıkıp yokuştan saldık. Yanımızda çerçiler gibi bir sürü kalabalık eşya olayınca hazırlanmak çok kolaymış. Yarım saat sonra Sündük köyünde Cevat Bey ve eşi Sadriye Hanım'ın Evindeyiz...
Dünden konuştuğumuz gibi ev sahibesi masayı bahçeye kurmuş, çayımız ateşte. Kireçle boyanmış tenekelerde ekili, çoğu sardunya olan rengarenk çiçekler arasında kahvaltımızı ettik. Ev sahiplerimizin samimiyetleri bizi çok mutlu etti. Samimi muhabbetler yaptık. Sadriye Hanım çok cömert ve olması gereken insan ilşkileri üzerine ders niteliğinde cümleler kuran bilge bir kadındı.

Sonraki durağımız Kemalpaşa'nın Demireli Köyü...
Burası aynı zamanda ilçe merkezinde bıraktığımız yol arkadaşımız Niyazi Öğretmen'in köyü.
Meydan kahvesinde uzun süre takıldık. Köylülerle sohbetimiz tamamen siyaset üzerineydi. Bugünkü iktidardan memnun olan hiçkimsyle karşılaşmadık. Herkes dertliydi. Çevrede arazi satın alan ve üyeleri için inşaatlar yapan bir tarikattan endişeyle bahsettiler. Tarikat devletin desteği ile onlarca dönüm araziyi çevirip yerli halkın buralara girmesini yasaklamış. Köylüler gelecek için çok endişeli senaryolar kuruyorlar. Onları dinledikçe bizler de dertlendik; kaygılandık...

Yolculuk keyifli geçiyordu. Ağaçlardan bol bol incir topladık. Öğleden sonra yağmura yakalanmaya ramak kalmıştı ki Dorak köyünde bir kahveye sığındık. Kahvehane hemen camiye bitişik konumda... İşletmeyi caminin imamına vermişler. Hem cemaate namaz kıldırıyor, hem de çaycılığını yapıyor. Çok konuşan saf görünümlü sempatik bir adam. Gece anahtarı bize bıraktı. Masları birleştirerek kendimize rahat yataklar hazırladık.
Köyün turistik bir tarafı var. Bir arkeolog tarfından çizimleri yapılan manastır öreninde bir türlü bulunamayan Dorak Hazineleri...Ben ilk defa bu rotayı hazırlarken öğrenmiş oldum. Siz de öğrenebilirsiniz.
http://bgc.org.tr/ansiklopedi/dorak-hazinesi-priamos-hazinesi-.html

Günlük Sürüş: 43 km
Toplam Sürüş:316 km

Konum : 40.100744, 28.584133/Dorak Köy Kahvesi


Uluabat Gölü
14.10.2020 

Dorak Köyü çıkışından sola doğru girerseniz seyir tepesine geliyorsunuz. Ulubat Gölü tüm güzelliği ile ayaklarınızın altında kalıyor. Karşımızda Gölyazı burnu... Burada birkaç fotoğraf çektikten sonra aşağılara saldık ama yol tahminlerimiz  gibi sürekli iniş değildi. Hiç beklemediğimiz kadar yorulduk.
Bu akşam kamp yapmak üzere tekrar geri döneceğimiz Akçalar üzerinden geçtikten sonra Başköy'den anayola çıkarak Gölyazı'ya geldik. Aslında aralarda patika yollar görünüyordu. Emin olmak için çevirdiğimiz bir araç çoföründen bilgi aldık. Çamur olabileceğini söyledi. Bu adam bizi yanılttığını daha sonra anlayacaktık.

Gölyazı turistik bir yer. Çevrede gördüğüm herşeyin doğallığı bozulmuş. İnsanların gözlerindeki para kazanma hırsını görebiliyorum. Bu bana tüm güzelliğin üzerine çökmüş kirli bir is bulutu gibi geliyor. İlçenin orjinal dokusu hiç korunmamış. Eski yapılar bakımsızlıktan dökülüyor. Çöplerden bahsetmiyorum...
Fazla mı gömdüm?!

Köprü başındaki çay bahçesinde birşeyler yedikten sonra çevreyi dolaştıktan sonra dönüşe geçtik. Buraya gelirken girmekten çekindiğimiz stabilize patikaları ısrarla arayıp, bulduk. Böyle yollar turunuza ruh katıyor. Doğanın en derinliklerine kadar girmiş oluyorsunuz.   

Akçalarda Ulubat Gölü kenarında, tuvaletleri olan geniş yem yeşil bir düzlük alandayız. Güneş tam karşımızda gölün üzerinden batıyor. Çadırlarımızı kurmadan önce biralarımız eşliğinde bu anın tadını çıkarıyoruz. Çektiğimiz grup resimleri mükemmel çıkıyor. Bu güzel anları görsel kayıt altına alıyoruz.Güneşin kızıllığı yavaşça kaybolup yerini önce bir karanlığa bırakıyor. Hemen çadırlarımızı açıp küçük bir ateşin başında yemek faslına geçerek gecemizi devam ettiriyoruz.
Keyifler keka...

Günlük sürüş:57 km
Toplam sürüş:373 
Konum : 40.174903, 28.722325/Akçalar 


Missi, Bursa
15-16 Ekim,2020

Dün akşamki kamp alanımız harikaydı. Bulgurlu Hindi kapama yedik. Günümüz iyi geçti. Önümüzde çok az bir yol kaldı. Bursa merkezinden çok uzaklarda olsak bile şehir öylesine büyük ki, kırsal kesimlerde bile sanayi kuruluşları var. Sürekli fabrikaların aralarından geçiyoruz. Trafik stresli bir hal alıyor. Hava kirliliği yüksek seviyede...
Bugünkü yolculuğumuzun yarısı keşmekeşlik içinde geçiyor. sonunda sıcak bir banyoya ulaşacağız. Güzel şeyler düşünelim. 

Nihayet mutlu sona yaklaştık. Kamp alanı öncesi son bir kaç kilometremiz. Missi'ye bakan bir tepede yol kenarındaki salaş bir işletmedeyiz. Kampa girmeden önce daha sonra tekrar geleceğimiz Gürsel'in mekanda taze yumurtalı kahvaltıya yumuluyoruz.
Herşey mükemmel...

Bursa

Kamp alanımız Nilüfer Belediyesi'nin çok geniş kapsamlı bir projesi. Çevrede kırbahçeleri, restoranlar, çocuk parkları gibi tesisler de var. Bildiğim kadarı ile her bir tesis farklı özel işletmecilerin elinde.

Şu anda kampa çadır müşterisi almıyorlar. Sadece karavan kampı olarak kullanılıyor. Sağ olsun gurup arkadaşlarımızdan birinin Bursa'da yaşayan yakını devreye girdi. Kendisi bu iyilikle kalmayıp iki gün boyunca özel aracı ile gezdirerek bizim bu şehirdeki rehberliğimizi yaptı.

İlk gün Uludağ zirvesine çıktık. Gecesinde şehir merkezindeki kalabalık restoranlarda yemekteydik. Ertesi günün sabahında yürüyerek Misi Köy merkezini gezdik. Doğrusu ben değil, arkadaşlarım gezdiler. Sonra Güresl'in mekana, tepeye gittik. Tavukların altından on taneye yakın yumurta çıktı. Tavada yumurta, yanında zeytin, domates söğüş, simit ve pezevengi üçgen peynir...
Günün devamında Marmara kıyılarını karışlıyoruz.
Mudanya, Kumyaka,Trilye...

Nazım'ın çocukluğumdan beri bildiğim şöyle bir şiiri geldi aklıma:

"Uludağ'ın eteğinde bir cehennem şehri var,
bir şehir ki, burjuvalar, "yeşil bursa" diyorlar, hayda hay!
dar sokaklarında gezer, işşizlik tırpan ile
fabrikalar ipek boyar, genç kızların kanıyla, hayda hay!"...

Devamı olan bir şiir. Aynı zamanda devrimci marşı olarak bestelenmiş...
Diyeceğim şu ki, Bursa artık burjuvalar için bile Yeşil Bursa değil. Ama trafiği,tozu toprağı, kirli havası, kuraklığı, beton yığınlığı, merdiven altlarındaki kaçak-göçek atölyelerden tutun da, yüzlerce işçinin tıkıldığı fabrikalara kadar cehennem aynı cehennem...

Günlük sürüş : 25 km
Toplam sürüş : 398 km
Konum : 40.180229, 28.975155/Missi Kamp Karavan 


Karaislah, Osmangazi,Bursa
17 Ekim,2020

Kamp alanından ayrılırken kapı önünde bir kaç resim çektik. Dinlenmiş sayılmayız. Hergün içki içtik. Geç saatlerde uyuduk. Beslenmemiz mükemmeldi. Defalarca banyo keyfi yaşadık. Çamaşırlarımız makinede yıkandı. Akça- pakça olup yolumuza koyulduk.

Bir yerde arka aktarıcım sıkıntı yarattı. Yine bir başka grup arkadaşımızın Bursa'da yaşayan yakını aracı ile gelerek bisikletimle birlikte beni şehir merkezine götürdü. Yeşil Bisiklet'de tamirimizi yaptık ve tekrar geri dönüp yolumuza devam ettik. Anayol üzerinde yapım çalışmaları vardı. Bu kesimde çok zorlandık. Oldukça bozuk, toz ve bazen çamur içinde yol aldık. Nihayetinde kırsal bölgeye çıktık. Meşe ağaçları arasında trafiği çok yoğun olmayan yoldayız.

Baraklı Gölü bugünkü varış hedefimizdi. Gündüz yaşadığımız zaman kaybı ile geç kalınca Nilüfer Barajı olarak hedef değiştirdik. Zamanımız buna da yetmedi. Yağmur başlamıştı. Çaybaşı'da köyden alışveriş yapıp yol üzerindeki boş bir satıcı kulübesine sığındık...

Günlük Sürüş:27 km
Toplam Sürüş:425 km
Konum :40.029601, 29.100756/Karaislah Yolu 

Keles,Bursa
18 Ekim,2020

Bursa'dan buraya 1.140 metre yükselerek gelmişiz. Rakım 1.240 metre gösteriyor. Yine bir anda boşalan yağmura yakalandık. Mapsme üzerinde Barak Gölü olarak görünen yer karşımıza Gököz Göleti olarak çıkıyor. Uludağ'in güney eteğindeki bu küçük göleti tavaf ediyoruz. Ayrıca buranın Müzeyyen Senar'ın köyü olduğunu öğreniyoruz.

Manzarası nefis...
Keles'de bizi Niyazi Hocamın arkadaşı Ali Bey karşıladı. Meydandaki kahvede oturduk.Çay ve kuru incir ikramından sonra Ali Bey'in tavsiyesi ile Kirazlı yol ayrımında bir piknik alanına geldik. Burası bizim için harika bir yerdi. Baktık bir tarafta mescid var. İçerisi müsait. Yerler halı. Yığınla hazır seccadeler var. Çadır kurmaya gerek kalmadan Allah'ın evine misafir olduk.

Günlük Sürüş :32 km
Toplam Sürüş :457 km
Konum : 39.900154, 29.222853/Keles 


Menteşe, Harmancık,Bursa

Bursa çıkışında günler önce iki genç ile tanışmıştık. Bizi karşı yönden gelirken görüp, geri dönerek önünmüzde durdular. Bir süre yol kenarında sohbet ettik. Gideceğimiz yönde doğal bir kaplıcadan bahsetmişlerdi. İlgimizi çekti. Yerin konumunu aldık. Henüz çok kişinin bilmediği bu doğal kaplıcaya gitmek ve mutlaka suya girmek niyetindeydik.
Haydar köyüne geldiğimizde saat 12.00 civarındaydı. Çok canayakın bir çiftle karşılaştık. Köylerinden uzak bir ömür geçiren bu insanlar, tekrar ata yurtlaruna dönmek ve yaşamlarının geri kalanını burada geçirmek için babadan kalma evlerinin tamiri ile uğraşıyorlardı. 
Eşyalarımızı bahçedenin bir bölümdeki kulübeye bırakıp boş bisikletlerimizle doğal kaplıca yoluna saldık. Bir kaç kilometre sonra Orhaneli Çayı'na vardığımızda köprü geçip sonra sağ patikadan hedefe vardık.

Çay yatağının içinde taşların dibinden kaynayan su doğanın bir mucizesi olarak karşımıza çıkıyor. Bir kısmı insan gücü ile taşınarak getirilmiş taşlarla çevrili, havuz oluşturulmuş. Dipte temiz bir kum, sıcak suyun parmaklarımızı gıdıklayarak kaynamasını görebiliyoruz. Suyun fazlası havuz duvarını oluşturan taşları aşarak  çay sularına karışıyor. Bir elinizi uzatarak hemen yanınzdaki buz gibi suya dokunabiliyorsunuz. Eğer isterseniz kaynar sudan çıkıp, çayın serin sularına dalarak"coss" diye, şok terapisi yapabilirsiniz. Keyif sizin...

Biz yolcuyuz. Ne me lazım, üşütürsek devam edememek var. İtinalı davranıyoruz. Sadece yanımızda getirdiğimiz kahve ile keyif yapmayı yeterli bulduk. Sonra da büyülü meyve keyfi...
Meyvenin sırrını vermeliyim... BU bölgeye özgü yerliş bir şeftali orjini ile tanıştık. Tıpkı kayısı büyüklüğünde. Toparlak olmayıp biraz yassı olsa, tamam bu kayısı dersiniz. Lezzet mükemmel. Çekirdeğinden kolay ayrılıyor. Yolunuz düşerse siz de tanışırsınız. Öyle orada-burada satılan bir şey değil. Ticari değeri yok sayılır. Tesadüfen çevredeki ağaçlarda göremezseniz, burada yaşayan insanlara sorun. Biz bir kaç tane çekirdek sakladık. Dönüşte fideye çevirip belki bir kaç yıl sonra kendi ürünlerimizi yiyebileceğimizi umuyoruz.

İnerken çıkışın zor olacağını düşünmüştük.Tek bir defa bile mola vermeden 330 metre tırmanarak tekrar Haydar köyüne geldik. Hedefimiz Harmancık... Bunun için ilk önce Menteşe'ye iniyoruz. Tarla gibi taşlık bir yol bitiyor. Daha düzgün  stabilize yolun başladığıköprüyü geçiyoruz. Amman aman! Yol boyunda tazecik cavizlerle dolu ağaçlar. Kilolarca toplasan kimse bir şey demez. Kurda kuşa bırakılmış. Doğa o kadar cömert ki, günlerdir tarlalardan  besleniyoruz. Domates,biber,ayva, ceviz,prasa,soğan,sarımsak...Soğuk su pınarları, yıkandığımız dereler, gölgesine sığındığımız ve meyvelerini topladığımız ağaçlar...

İşte yine bir güzellikle başbaşayız. Tabak gibi çukurda dev ceviz ağacının altında çadırlarımızı kuruyoruz.

Günlük Sürüş:34 km
Toplam sürüş:491 km
Konum: 39.811208,29.163985 Menteşe,Orhaneli Çayı,Harmancık,Bursa


Harmancık-Tavşanlı Yolu,Kütahya
20 Ekim,2020

Dün geceki kampımız sancılı geçti. Zayıf halka olarak gördüğümüz arkadaşın mide spazmı başladı. Gece boyunca bir iki kez hazırladığımız sıcak su şişeleri ile karın kaslarını gevşetmeye çalıştık. Pek sağlıklı görünmüyor.  Bulunduğumuz noktadan çıkmamız için biraz tırmanış yapmamız gerekliydi. İlk 5 km yanlış yol sürüşü yaptık. Biraz ittirmek zorunda olduğumuz bölümler oldu. Ormanda çalışan işçilerle çay içtik. Odun ateşinde ve klorsuz dağ sularıyla yapılan çay da ne kadar lezzetli oluyor. Tabi ki, asıl lezzet köylünün sohbetinde...
Tavşanlı'ya çok az bir yolumuz kaldı. Yol kenarında yüksek bir tepedeki düzlükte konaklamaya karar vardik. Yarın merkezde bir otele giriş yapacağız.
Arkadaşımızın mide sendromu ara ara devam ediyor. Buna rağmen ateş başında keyifli bir yemekle gecemizi renklendirmeyi becerdik. Bütün çabamız bizden kopmaması için onu motivasyona sokmak.

Günlük sürüş : 39 km
Toplam sürüş : 530 km
Konum: 39.644703,29.301139


Tavşanlı,Kütahya
21 Ekim,2020

Anayolda sürüş yaparak Tavşanlı merkezine geldik. Trafik çok yoğun olmasa bile şehirler arası ana yollarda bisiklet sürmek bana hiç de iyi gelmiyor. Günümüz  keyifsiz geçti. Ayrıca arkadaşımızın gözü arkada, bittim tükendim modundan çıkamıyor. Otelde dinlenip toparlanma umutlarımız tükenmiş gibi görünüyor.Sabah erkenden kalkıp biletini aldığı otobüsle kendisini yolcu edeceğiz.
Tavşanlı kömür madenleriyle zenginleşmiş bir ilçe. Oldukça derli toplu bir yapılaşma gördük. İnsanları çok canayakın. Leblebisi ile de meşhur olduğu biliniyor. Çok nezih pastaneleri var. Güzel ve de ucuz bir et lokantası keşfettik. Tavsiye edebiliriz.
"Beyaz Zambak" adıyla sorun, gösterirler.  

Günlük Sürüş:30 km
Toplam sürüş:550 km
Konum: 39.540063,29.489999 Tavşanlı, Tavşanlı Otel,Kütahya


Alayunt Köyü,Kütahya
22 Ekim,2020

Artık grupta sadece iki kişiyiz... Durumumuz ilk planladığımız gibi Hatay'a kadar pedal çevireceğimize dair umutlu görünmüyor. Son yol arkadaşımın da aralıklı olarak dizkapağında başlayan ağrılar var. Gayet kontrollü sürerek herşeye rağmen devam etmeye çalışıyor.
Gece kampımızı Alayunt'a iki kilometre kala Porsuk Çayı kenarında yaptık. Çevrede keçi sürüsü otluyordu. Bir ara çadırlarımızın çavresini sardılar. O da ne!?Sürüyü güden çoban bir Afrikalı...Daha önce Asyalı çobanlarla karşılaşmıştım. Afrikalı bir çobanla tanışmak şaşırtıcı oldu. 
Sürü sahibi de geldi. Evi bizi duyacak kadar yakınımızdaydı.Onunla da tanıştık. Kamp ateşimiz için kuru odun, bir demlik çay ve biraz da yiyecek gönderdi. 
Çok sakin, huzurlu bir gece geçirdik...

Günlük sürüş: 68 km
Toplam sürüş :618 km


Lütfiye Köyü,Kütahya
23 Ekim,2020

Bugün Frig Yolu'na girdik. Yürüyüş yolları işaretlenmiş. Köyden köye bağlantılarla Frig Vadisi içinde pek çok parkurlar oluşturulmuş.

Sert rampalar sonunda Kütahya'nın Lütfiye köyündeyiz. Bir kaç yüz metre ilerimizde Eskişehir'e bağlı Sandıközü Köyü görünüyor. Rakımı yüsek geniş bir yaylanın göbeğinde, düzlükteyiz. Her tarfımız yüksek tepelerle çevrili. Kuzey tarfımızda tüm heybeti ile Türkmendağı duruyor.
Kamp için harika bir yeşilliğin içindeyiz. 
O da ne?
Kıçımın altında bir aksilik var!
Sele borusu kırılmış.

Köyden birini bulduk. Eski kaportacı...
Aracıyla Kütahya çarşıya indik. Öyle bir çırpıda gidilecek yer değil. Kamp alanımız 1500 metrelerde...Kırk kilometrelik virajlı yollarla 500-600 metre alçak irtifadaki şehir merkezine inip, tekrar çıkmak kolay olmadı.
Göner Bisiklet'den parçayı alıp geldik. (Nuri Usta)
Üç kuruşluk sele borusunun temini için arabasıyla şoförlük yapan arkadaşımıza yüz lira verdim. Bunun iki-üç katını bile vermeye razıydım. Sağ olsun, hiç tereddüt etmeden işimizi gördü.
 
Günlük sürüş : 45 km
Toplam sürüş : 663 km
Konum: 39.400151,30.351256


Kümbet Köyü,Eskişehir
24 Ekim,2020

Gece ilk kez bu kadar üşüdük. Sabah çadırın fermuarları buz tutmuştu... Bir ara dışarıya çıkıp bu durumu fotoğrafladık. Sonra tekrar çadırlarımıza girip güneşin soğuğu kırmasını bekledik.
Dünkü aksiliklere rağmen günümüz keyifli geçti. Akşam üzerine yakın, Frig Vadisi içinde görülmeye değer ilk durağımıza vardık.
Burası Gümbet Köyü, güzel bir yer...
Köyün yüksek noktasında Selçuklu döneminden buyana bir gümbet içinde yatan Himmet Baba Türbesi var. Ayrıca asıl ilgi çeken hemen arkasındaki Arslanlı Frig mağarası...Burası bize pek de bilinmiyormuş gibi geldi... Mabeti sorduğumuzda yerli halkın var ile yok arası bir yanıt verdiklerine tanık olduk. Ama görülesi muhteşem bir yer...
Burası Frig Uygarlık merkezine giden yolun üzerinde bulunan Solon’un Mezarı(Arslanlı Mabet) Yarım Ağa konağının doğusunda köy evlerinden birine bitişik, kaya kütlesine oyulmuş. Giriş cephesindeki üçgen alınlıkta ortada bir kalkan ile her iki yanında birer kartal kabartması var. Defalarca resimler çekip bir süre burada takıldık. 
Daha önce sorduğumuzda köy evlerinde taze yumurta yok dediler. Doğrusu köydeki kanatlılara kıran girdi dediler; hiç tavuk kalmamış. Kamp alanına dönerken köyün bakkalından alacaktık. O da tarladaymış, kapalıydı. Mabed yolundan köy meydanına inerken evinin penceresinden meraklı bakışlarla bizi selamlayan Kezban Abla sasimizi duyup bize yumurta veriyor. O da bakkaldan almış. Bu sene tavuklarımız hastalıktan kırıldı, diyor. Para teklif ediyoruz. Çok kızıyor.

Çeşmeden sularımızı doldurup köyün çıkşındaki bir tarlada kampımızı kuruyoruz.
Freig Vadisi içinde artık her gün görülecek bir kaç tarihi noktamız olacak. Rotamıza sıkılmadan devam ediyoruz. Yol arkadaşımın ilk uzun turu. Kondüsyon olarak aslında yeterli, ancak diz kapağındaki sancı aralıklarla nüksediyor. Bakalım ne yapacağız? 

Günlük sürüş :   48 km
Toplam sürüş : 711 km
Konum : 39.201225,30.621956 Kümbet Köyü,Frig Vadisi,Eskişehir


Yapıldak Göleti,Seyitgazi,Eskişehir
25 Ekim,2020

Yazılıkaya'ya geldik. Aresastis Anıtı görülmeye değer... Kabartmalarda Midas'ın eşek kulaklarını görebilirsiniz. Ayrıca bisikletlerimizle Çukurca köy üzerinde Hamamkaya ve Gerdekkaya mezar anıtlarını gezdik.Bunların her biri 15 kilometrelik toplam sürüş mesafesinde...

azılıkaya Müze Alanı belediye tarafından işletiliyor. Giriş ücreti yok. Ahmet adında evi hemen oracıkta olan bir genç belediye görevlisi var. Temiz yüzlü, akademik kariyeri olmasa da Frig Vadisi üzerindeki pek çok tarihi yerlerle ilgili her türlü bilgiye sahip yardım sever bir çocuk...

Öğle sonu vardığımız bu bölgede uzun süre kalıp akşamı ettik. Bu gece yakınlardaki Yapıldak Göleti'nde kamp yapmaya niyetliyiz. Yirmi dakikalık bir inişle önce köye, oradan da Gölete varıyoruz. Çadırlarınmızı kurarken baktık ki, bizimle ilgilenenler var. Onlarla sohbet ederken, bir yandan da çadırlarımızı kuruyoruz. Buraya günü birlik geziye gelen grubun içinden Antakyalı bir çift, bize bulgur pilavı ve tepsi kebabı ikram ediyor. Çekinmeden alıp bu gecenin menüsüne ekliyoruz.
Ne demişler, "Yemek buldun ye, dayak buldun kaç..."

Günlük sürüş: 34 km
Toplam sürüş : 745 km
Konum : 39.154627,30.644473 Yapıldak Göleti,Seyitgazi,Eskişehir


Ayazini,Afyon
26 Ekim,2021


Ayazini Köyü başlı başına kocaman bir ören yeri olarak karşımıza çıkıyor. Frigler zamanından beri roma dönemini de gören bu köyde aynı zamanda cumhuriyet öncesinde yapılmış evler var.

Bir kısım geniş mağara ve oyuklar köylüler tarafından kullanılmış, içlerinde ateş yakılarak duvarlarına yazılar yazılmış. Kısacası harabelere çevirilmiş. Bu mezbeleliği sonlandırmak adına son dönemlerde atılan olumlu adımlar da var.  Valilik tarafından ören yerini korumakla görevli emniyet görevlisi bekçiler görevlendirilmiş, tüm kaya evleri, kiliseler,şapeller,kaleler ve kaya mezarları daha sıkı bir koruma altında...

Mağaranın içinde bir de ahşap bir platform yapılmış. Burada çadır kurduk. Değişik bir atmosfer... Kocaman dev gibi bir kara oyuğunun içinde yaşam alanı oluşturulmuş. Başka salonlara açılan koridorlardan üst kata çıkarak sarayımızı gezdikten sonra çadırlarımızı kurup dışarıda bizimle sırnaşan köpekleri besliyoruz.

Günlük sürüş:  40 km
Toplam sürüş: 785 km
Konum : 39.012907,30.569506 Ayazini Köyü


Afyon,Merkez
27-28 Ekim,2020

Sabah pırıl pırıl bir havada uyandık.
Dışarıda yavrularıyla birlikte bizi sabaha kadar bekleyen bir köpek familyası var. Onları doyurmamız lazımdı. Köy merkezine kadar gidip ekmek aldık.Bu sabah çadır kurutma derdimiz yok. Kahvaltının üzerine keyif kahvelerimizi içtikten sonra kolayca toparlanıp yola koyuluyoruz.
Kilise hemen yakımızda... 
Önce burasını ziyaret ediyoruz. Friglerden sonra onuncu asırdan sonra yapıldığı düşünülen kaya kütlesi içine oyularak yapılmış devasa bir kilise... Maalesef çok iyi korunduğu söylenemez... 

Bugün Afyon'da yaşayan genç bir öğretmen arkadaşımızın evinde misafir olacağız. Mapsme azizliği ile Çayırbağ'dan girmemiz gerekirken bir önceki sapaktan çamurlu tarla yollarına girdik. Yine de zevkliydi. Öğleden sonra yolculuğumuzun sonuna geldik.

Günlerden sonra bir evde olmak çok iyi geldi. Soyunduk, dökündük. Bir güzel banyo yapıp çamaşır yıkama ve yemek sonrası gece arabayla Afyon'u gezmeye çıktık. Daha öce bir kaç kez geldiğim kent oldukça büyümüş. Yeni bisiklet yolları ve dikkat çeken başka değişiklikler var. 

Ertesi gün arabayla Emre Gölü, Döger,Demirli ve Bayramaliler Köyleri gezildi. Eve dönüşte ekmek tatlısı ve kaymak satın aldık. Diyetleri bozup bolca yedik.
İki günlük dinlencenin ardından yarın tekrar yola koyulacağız...

Günlük sürüş: 42+30 km (şehir içi)
Toplam sürüş: 857 km


Çobankaya,Afyon
29 Ekim 2020

Kahvaltıda Afyon sucuğu, kaymak ve kestane balı vardı. Her zamanlinden daha yüksek kalori aldık. Ev sahibimiz bizi aşağıya kadar inerek uğurladı. Bisikletlerimizde Türk bayrağı,sitenin kapısında vadalaşarak saat 10 civarında yola koyulduk.  Şehrin yoğun trafiğinden çıkışımız yirmi kilometre sürdü. Nihayetinde Şuhut yoluna girdik. Uzun rampalarla 300 metre kadar çıkıp yağmur altında merkeze geldik.

Şuut'dan Anayurt köyünün çıkışına kadar düz bir yol... Bölgede patates hasadı yapılıyor. Çok fazla kamyon ve traktör var. Hava birden soğudu. Yağış aralıklarla devam ediyor.

Saat 16.00 gibi yoğun bir yağmura yakalandık. Rampa çıkışı çeşme başında durup yakınındaki bir mescide sığındık. Daha fazla devam etmek için yağmurun durması gerekiyordu. Bir süre bekledik. Sonra burada, mescidin içinde gecelemeye karar vardik.

Günlük sürüş:63 km
Toplam:920 km
Konum:38.430127,30.637036


Dinar,Afyon
30 Ekim 2020

Öğle sonrasıydı. Telefonum çaldı. Kötü haber...
İzmir'de deprem olmuş. Henüz felaketin farkında değiliz. Telefonu kapatıp hemen evdekileri aradım. Yakınlarımızla irtibat kurmaya çalışıyoruz. Gelen bilgiler hiç de iyi değil. Ölü sayısı saatler geçtikçe artıyor.

Sert bir tarla yolundan geçtik. Yol partnerimin dizindeki problem kendini daha fazla zorlamaya başladı. Günümüz deprem haberi, sert rampalar ve yağış yüzünden biraz stresli geçti. Akşam saatlerinde Dinar'a girerken tekrar yağmura yakalandık. Rezillik çektiğimizi söylemeliyim.

Hava kararmıştı. Kamp yeri bulmakta gecikince çok boktan bir yere razı olup yarı çamurlu bir tarlada çadır kurduk. 

Günlük sürüş: 81 km
Toplam sürüş : 1001 km
Konum:38.041121,30.142789

Çardak,Denizli
31 Ekim, 2020

Bugün Acıgöl'ü doğu yönündeki köylerden gececektik. Tahmin etmediğimiz bir durumla karşılaştık. Jandarma yolu kesmiş, Gölyurdu girişinde ve ilerideki köylerde karantina var. Geçişler yasak...

Lanet olsun! Bu kadar yol geldik. Şimdi tekrar geriye ve oradan Denizli il sınırları içinde Çardak'a kadar devam etmek durumundayız.

İzmir'den gelen felaket haberleri devam ediyor. Bizinmkilerde bir kaza bela yok; ama yine de çoğu insanlar gibi onlar da iki gündür eve girmeden Karşıya sahillerinde sabahlıyorlarmış.

Depremi, ilk gününde bu kadar önemsememiştim. Fakat artık durumun vehameti ortada, bu koşullar altında devam edip etmemek ile igili ilk defa bugün ciddi düşünüyorum. 

Bugünkü kamp yerimiz Dazkırı üzerinden geldiğimiz Çardak ilçesi'nde tren yolu yakınında bir yer...

Günlük sürüş:      64 km
Toplam sürüş: 1.065 km

Salda Gölü
1 Kasım,2020

Sert başlayan rampalar ile devam eden yolculuğumuz sonunda 11 km sonra Hayriye Köyü'ne vardık. Burada 600 metre rakımlı çetin rampaların başladığı yer. İkinci hamle ile çam ormanı içinden tırmanarak zirveyi arkamızda bırakıyoruz. Gölün kuzey ucunda Doğanbaba Köyü'nde yarın için dönüşü kararlaştırdık...  Salda kıyısında kampımızı kurduk.
Turumuzun son gecesinde en sıkıntılı saatlerimizi geçiriyoruz.

Günlük sürüş : 38 km
Toplam sürüş :1.103

Brdur-İzmir

Sabah dönüşe geçip Burdur Otogarı'na kadar pedal çevirerek geldim.
Otobüsle İzmir'e dönüyorum...

Günlük sürüş:82 km
Toplam: 1.185 km
Yorumlar - Yorum Yaz