[ google-site-verification: google096b424537a64561.html googlecb521646d1f4a805.html] google-site-verification: google096b424537a64561.html
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pkemal?ref=tn_tnmn
Kemalettin Şanlı / GEZİ YORUM > Backpacking > Tours Biking > Trekking                                                                                                             Backpacking - Trekking - Tours Biking       
BİSİKLET TURLARIM

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028

SARAYBOSNA-SARAJEVO Gezi Bosna&Hersek

 

                                       Bosna&Hersek-Saraybosna, Sonsuz Alev Anıtı                                 

 

 

SARAYBOSNA-SARAJEVO

Balkanlar Gezisi,

23-24-25 Ocak 2012

Karadağ’ın başkenti Podgorica’daki, gecelik 10€ ya konakladığımız üç yıldızlı Hotel Lovcen’deyiz. Sabah sıkı bir kahvaltı sonrasında yola çıkmak için sırt çantalarımızı toparlıyoruz.Rotamız, kişi başı 16.5 € ödeyerek Balkan Express’ten aldığımız midibüs biletiyle Sarajevo…

Midibüsümüz Türkiye imalatı…Ülkemizde genellikle servis aracı olarak kullanılan modellerden…Eşya bagajları küçük…İki tane sırt çantası için 3€ ekstra ödüyoruz. Burada moda böyle…Balkanların birkaç yerinde daha aynı durumla karşılaştığımız için artık alıştık. Bozuntuya vermiyoruz; çünkü bu sadece turistlere yapılan bir muamele değil…

Oldukça zorlu geçen yolculuğumuz 7 saat sürüyor… Karadağ topraklarından çıkana kadar kilometrelerce süren Tara Kanyonu boyunca ilerliyoruz… Belki yirmi beş, belki de otuz tane tünel geçerek karlı yollar ve manzaralar eşliğinde gidiyoruz… Tara Kanyonu muhteşem…Her uzun dönemeç sonrası yepyeni bir kanyon manzarası çıkıyor karşımıza… Nehir boyunca onlarca rafting kamp alanları ile karşılaşıyoruz… Mevsim uygun olsa belki rafting yapanları göreceğiz...Seksen kilometre uzunluğu ile Arizona'daki Büyük Kanyon'dan sonra dünyanın ikinci büyük kanyonu olan Tara Kanyonu hakkında paylaşabileceğim bilgilerin en şaşırtıcı olanı…(Sıkı durun) derinliği, 1.300 metre !..

 

                                                                  * * *

                                              Montenegro-Bosna Hersek, Tara Kanyonu 

Karadağ’ın başkenti Podgorica’dan gelirseniz sınır bölgesinin Sırp kontrolünde olduğunu göreceksiniz…Çünkü Bosna&Hersek iki devletten oluşmakta: Toprakların %51'ine sahip olan Hırvat ve Boşnakların kurduğu Bosna-Hersek Federasyonu ve %49'una sahip Sırplardan oluşan Sırp Cumhuriyeti. Bosna savaşı ardından BM garantörlüğünde yapılan anlaşmalarda bir Bosna-Hersek Yüksek Temsilciği kurulmuş.Halen ülkede bulunan bu yüksek temsilcilik şu anda cumhurbaşkanını görevden alma dahil birçok yetkiye sahip. Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi ile  ülkedeki üç etnik grup temsil edilmekte…Tüm bu olumsuzluklarla birlikte başbakanlıklar da yıllık dönüşümlerle ayrı ayrı üç millete bırakılmakta…Dolayısıyla her hükümet değişik bakanlıklarla çalıştığı için yönetim arap saçına dönmüş bir vaziyet içinde…Şu anda az da olsa beraberlik için bazı bakanlıkların birleştirilme çalışmaları sürmekteymiş…

Ülkedeki Boşnaklar çok zulüm görmüşler...Hepimiz hatırlarız pazaryerinde halkın üzerine atılan bombaları…Büyük Sırbistan hayaliyle gözünü kan bürümüş (Kasap Lakaplı) Slobodan Miloşeviç’in toplu katliamlarını…BM Barış Gücü Ordusundaki Hollandalı birliklerin, barış adına silahlarını topladıkları Boşnakların korunma taleplerini reddedip saklandıkları depolarda Sırplarca toplu katledilmesine seyirci kalmalarını… Hollandalı birliklere,“Eğer bizi korumayacaksanız, silahlarımızı geri verin”diye dil döküyorlar Boşnaklar, ama sonuçsuz…Belki bir kaynakta karşılaşıp okursanız hiç şaşırmayın…Silahsız binlerce insanı göz göre göre Sırplara katlettiren bu askerler ülkelerine döndüklerinde madalya ile şereflendiriliyorlar!..

                                                                     *  *  *

 Bosna&Hersek topraklarına girerken sınır polisi beni otobüsten indirerek aşağıya davet ediyor ve beraber kontrol noktasındaki derme çatma bir konteyner içine giriyoruz…Bilgisayar başındaki memur ahiret soruları soruyor…Alışık olduğumuz durum bu…Kalacak yer konusunda i-net üzerinde http://www.hostelbookers.com/ dan yaptırdığımız iki günlük rezervasyonun yazıcı çıktısını gösteriyoruz…Ülkede kaç gün kalacağımız, kaç para nakitimiz olduğu soruluyor…500-600€ para ve banka kartlarımı çıkarıyorum.Adamlar  iyi niyetimize ancak kanaat edip, pasaportlarımıza giriş damgasını vuruyorlar…Sınır geçişlerinde “on para etmez” gözüyle baktığınız ülkelerde bile çoğu zaman karşılaştığımız bu durum insanı rencide ediyor…Ama ne çare?..Türk pasaportunu güvensizleştiren öylesine önyargılar var ki, nasıl silinecek bilemiyorum…

                                                                        * * *

Sarajevo’ya geldiğimizde Sırp tarafındaki otobüs terminalinde iniyoruz…Oysa biz şehir merkezine,Tito Caddesine gideceğiz…Taksicilerin 15€ ya kadar fiyat isteyeceklerini biliyoruz…Kalacağımız Hostel Tito 46’nın internet üzerindeki yol tarifine göre tramvayla da ulaşmamız mümkün…( http://hostel-tito46.com/ )

Sarajevo karlar içinde ve kar halen yağmaya devam ediyor…Hava karardı, kararacak…Hazır 10 € ya anlaştığımız taksicimizde var… Sırt çantalarımızla bu yoğun iş çıkışı saatlerinde tramvaya binmeyi hiç düşünmeden atlıyoruz taksiye… Onbeş dakika sonra sıcacık odamızdayız…

Hostel Tito 46, hemen Tito caddesi üzerinde…Üç kişilik karışık oda fiyatı kişi başı 6€ luk bir fiyata…Bizden başka kimse olmasın diye düşünerek ortak odanın tamamını üç kişilik ücretle kapattık ve 18 € ya iki kişi kalıyoruz… Hostel ikinci katta…Mutfak tamirdeymiş, kullanamadık.Alt kat girişinde Balkanlardaki bütün ülkelerden tanıdığımız “CM” adıyla anılan kozmetik mağazası var...Öylesine merkezi bir konumdayız ki, kapıdan çıktınız Sarajevo’nun görülecek her yerine yürüme mesafesindesiniz…Tito Caddesi rengarenk ışıltılı mağazalarıyla şehrin nabzının attığı yer; tam kalbi…Bu caddeye paralel bir alt cadde ise Miljacka Nehri’ne paralel Kulinabana-Kulinban Caddesi… Şehri ikiye bölen bu nehir üzerinde size panoramik fotoğraflar çekmek için harika görsellikler sunan pek çok demir ve taş köprü ile karşılaşacaksınız. Bu bölgede bazı bina cephelerindeki Sırp bombardımanından kalan mermi izleri de dikkatinizden kaçmayacaktır…

 

Bosna&Hersek-Sarajevo,Sırp Oratadoks Kilisesi

                               Bosna&Hersek-Saraybosna,Sırp Ortadoks Kilisesi

Tito Caddesi'nden Old Town’a doğru yürüdüğünüzde İkinci Dünya Savaşı'nın askeri ve sivil kurbanlarını anmak için yapılan 'Sonsuz Alev Anıtı’nı göreceksiniz… İlk merminin patladığı noktada Tito’nun emriyle yapıldığı söyleniyor. Mihrap şeklinde basit bir mimarisi var... Yerde -1945 lerden beri- bir meşale içinde Savaş Kurbanlarını sonsuza kadar yaşatacak "Sonsuz Alev"  ateşi yanmakta...Bu anıtın sağ yanındaki trafiği kapalı geniş caddeden devam edin…Bir kaç mağaza-dükkan geçtiğinizde altın sarısı rengiyle dikkat çeken Sırp Katedralini göreceksiniz.Önündeki parkta banklara oturup biraz dinlenebilir ve bu arada insan kalabalığını seyredebilirsiniz…Olur da yol kenarında yere oturmuş ve şarkı söyleyerek dilenen küçük bir kız çocuğu ile karşılaşırsanız; işte o bizi duygulandıran kız! Dilindeki şarkısı ise, “Ederlez-Hıdırellez”…

Balkan gezimizde Sarajevo, pek çok din ve etnik grupların birlikte yaşadıkları en renkli şehir oldu bizim için…Bu toprakları Avrupa'nın Kudüs'ü diye de tanımlarlar.Bir yahudi sinagogu önündesinizdir; aynı anda kulağınıza ezan sesleri gelirken,diğer yandan katolik veya ortadoks kiliselerinden yükselen çan seslerini duyarsınız… 

                                                                              *  *  *

 Son günümüzü sabahtan akşama kadar “Başçarşı” yı gezmeye ayırmıştık…1600 lü yıllarda Osmanlıların kurduğu eski bir Çarşı ve Hüsrev Bey Camisi, Sebilj-Sebil Çeşmesi, külliyeler,saat kulesi,dükkanlar mevcut…Parke taşlarla döşeli daracık sokakların neredeyse her birine girip çıkıyoruz. Kahvelerinde dinlenip çay içiyoruz.Bunlardan birinde Buca’lı bir genç ile tanıştık…Bize uzun uzadıya buradaki boşnakların yaşamlarını anlattı.Ülkedeki barışa rağmen huzurun olmadığını, ticaret yapmanın zorluklarından tutun da eğitimdeki sorunlara kadar pek çok sıkıntılar dinledik…Bu arada hiç bir çatışmaya girmedikleri halde en refah yaşayanlar Hırvatlar…Şehirdeki zengin kesim bunlardan oluşuyor…İtalya ve bazı Avrupa ülkelerinin destekleriyle ustaca siyaset yaparak savaşmadan iyi paylar almışlar…

 

 Bosna&Hersek-Saraybosna, Başçarşı Sebil Çesmesi

                                   Bosna&Hersek - Saraybosna, Başçarşı Sebil Çeşmesi

Beraber çay içtiğimiz Buca'lı genç dostumuzdan ayrılıp bir börekçiye(Burek) giriyoruz…Kıymalı, peynirli ne isterseniz çeşit çeşit börek (burek) var…Porsiyonda yarım kilo veriyorlar…2.50 € = 5 BAM (Convertible Marka) Biz Türkiye’den tanıdığımız Boşnak Böreği ve kıymalı börek sipariş ettik… Üzerine sos olarak çırpılmış yoğurt gezdiriyorlar… Ben böreklerin fazla yağlı olduğunu düşündüğüm için yoğurdu bol koydurmanızı öneriyorum.

Öğleden sonra Aliya İzzet Begoviç’in gömülmeyi vasiyet ettiği boşnak şehitliğine geçiyoruz…Karlar altındaki mezarlık insanı duygulandırıyor…Burada gencecik vatan şehitleriyle beraber yatan “Bilge Kıral” diye anılan İzzet Begoviç’in çok sade görünüşlü anıt mezarını ziyaret ediyoruz…

 

  İzzet begoviç mezar, Saraybosna

                           Bosna&Hersek-Saraybosna, İzzet Begoviç Mezarı                                                                 

                                                             * * *

Şehirde pek çok tarihi bina ve müzeler var.Müzelerden biri bizim son ana bırakıp da gezemediğimiz “Yaşam Tüneli”… Önce tramvayla buranın en yakınına gidip oradan taksiyle ulaşmanız gerekiyor…Eğer kalabalıksanız, şehir içinden direkt taksi ile gitmeniz daha ekonomik olacaktır.Yakın tarihin 1990 lı yıllarındaki son savaşta Sırplar boşnak kıyımına başlamışlar…Birleşmiş milletler insani yardım amacı ile Havaalanında hiçbir çatışmaya müsade etmemekle, bu bölgenin patlamalardan uzak kalmasını sağlamıştır…Boşnak direnişçiler bu savaşsız alanı kendileri için kurtuluşa çevirecek bir parlak fikir geliştirirler… Havaalanı ve Dobrinya Mahallesi’ndeki iki katlı evden karşılıklı kazı başlatırlar…Dört ay süren bu kazılar sonucu ev ile havaalanı arası 800 metrelik bir tünelle birleştirilmiş durumdadır…Boşnaklar Havaalanına ulaşan tüm gıda yardımlarını,silah ve yaralıların sevkiyatını rahatlıkla bu tünelden yaparak hiç bir Sırp ateşine maruz kalmazlar…Saraybosna ve Boşnakların kaderini değiştiren bu ev ve tünelin belirli bir kısmı bugün müze olarak hizmet vermektedir…Buraya gidecek olursanız kazılarla ilgili bir video belgeseli izler , evin sahibi olan Şehide (Kolar) Nine’yi sağlığında dinleyebilirsiniz…

Sarajevo’yu anlatmakla bitirmemiz mümkün değil…Her insanda değişik duygular uyandırabilecek çok fazla hikayeleri olan bir şehir...Giderseniz, eminimki keyif alısınız…Hele bir de Boşnak köklü bir ailedenseniz Sizin için daha anlamlı bir gezi olacaktır, “Kesinlikle ertelemeyin” derim…

Gece Tren Garına garındayız...Sarajevo'dan Zagrep'e geçmek için  kişi başı 30€ ödediğimiz tren biletlerimiz hazır...Hırvatistan'ı gezdikten sonra Split'ten tekrar bu ülkeye, BosnaHersek'e dönüp Mostar'ı ziyaret etmeyi hedefliyoruz...

Rotamız:Zagrep

 

 

Altı ülkeyi kapsayan 22 günlük BALKANLAR GEZİSİNİN (Makedonya,Karadağ,Kosova,Bosna&Hersek,Hırvatistan,Sırbistan)

  Devamını okumak için tıklayınız: >>> HIRVATİSTAN (CROATIA)-ZAGREP

"Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır!" Başkalarının da yararlanmasını sağlamak için aşağıdaki modülleri kullanarak YORUM yapabilir, FACEBOOK'da paylaşabilirsiniz!


Yorumlar - Yorum Yaz